DEVAM: 169-170.
Namazda İşaret
حَدَّثَنَا
عَبْدُ
اللَّهِ بْنُ
سَعِيدٍ حَدَّثَنَا
يُونُسُ بْنُ
بُكَيْرٍ
عَنْ مُحَمَّدِ
بْنِ
إِسْحَقَ
عَنْ
يَعْقُوبَ
بْنِ عُتْبَةَ
بْنِ
الْأَخْنَسِ
عَنْ أَبِي
غَطَفَانَ
عَنْ أَبِي
هُرَيْرَةَ
قَالَ قَالَ
رَسُولُ
اللَّهِ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ وَسَلَّمَ
التَّسْبِيحُ
لِلرِّجَالِ
يَعْنِي فِي
الصَّلَاةِ
وَالتَّصْفِيقُ
لِلنِّسَاءِ
مَنْ أَشَارَ
فِي
صَلَاتِهِ
إِشَارَةً
تُفْهَمُ
عَنْهُ
فَلْيَعُدْ
لَهَا يَعْنِي
الصَّلَاةَ
قَالَ أَبُو
دَاوُد هَذَا
الْحَدِيثُ
وَهْمٌ
Ebû Hureyre'den;
demiştirki: Resûlullah (s.a.v.), -namazı kastederek- şöyle buyurdu: "Sübhânallah
demek erkekler içindir, el çırpmak da kadınlar içindir. Kim namazında
anlaşılabilecek bir işarette bulunursa, tekrar o'na geri dönsün." (Bununla
namazı kastediyor).
Ebû Davud dediki:
"kim namazda işaret ederse ona dönsün" kısmı bir vehmden ibarettir.
Diğer tahric: Dârekutnî,
Sünen, II, 83; Beyhakî, es-Siinenu2l-kübrâ, II, 246, 247, 262; VI, 246.
AÇIKLAMA:
Metinde bulunan
"lehâ” kelimesindeki "lâm" harfinin zâid olduğu söylenebilir.
Çünkü Beyhakî'nin rivayetinde "lâm”bulunmuyor. Lâm'ın bulunmadığı kabul
edilirse o zaman "hâ" zamiri namaza gider ki daha sonra gelen
"yani namazı" sözü bunu açıklamak için gelmiştir. Cümle *'o namazı geri
çevirsin, yani iade etsin" anlamına gelir. Lâm harfinin zâid olmadığı
kabul edilirse, o zaman hâ zamirinin de işarete gittiği anlaşılır ki bu
takdirde "yu'id" fiilinin mef'ûlü mahzûf ve cümlenin manası da şöyle
olur: "işaretten dolayı namazı geri kılsın."
Ebû Davud'un, hadisin
son cümlesinin, vehm eseri olduğuna hükmetmesine sebep, bu hadisin senedinde
Ebû Gatafân'ın bulunmasıdır. Çünkü Ebü Davud'a göre bu kimsenin hüviyeti belli
değildir. Yine bu hadis-i şerifin senedinde hadislerini an'ane yoluyla nakleden
Muhammed b. İshâk vardır. Bu bakımdan son cümlenin İbn İshâk'ın kendi sözü
olması ihtimali kuvvetlidir.
Fakat Hafız İbn Hacer
gibi pek çok kimseler Ebû Gatafân'ın güvenilir bir ravi olduğunu
söylemektedirler.
Bu hadis-i şerif
namazda gerek sözle ve gerekse işaretle selâm almanın caiz olmadığını
söyleyenlerin görüşünü desteklemektedir. Bazı ilim adamları Resûl-i Ekrem
(s.a.v.)'in namaz esnasında işaretle selâm aldığına dair sahih hadislerin
bulunduğuna bakarak bu hadisin zayıf olduğunu, sahih olduğu kabul edilecek olsa
bile buradaki "geri kılsın” emrinin müstehablık ifade edeceğini
söylüyorlar.
923 - 925 numaralı
hadis-i şeriflerin açıklamalarında geçtiği gibi ulemânın büyük çoğunluğu bir ihtiyaç
anında namazda işarette bulunmanın caiz olduğu görüşündedirler. Ancak hanefî
ulemâsından bazı kimseler bunun İs-lâmın ilk yıllarına ait olup daha sonra 923
numaralı hadisle neshedildiği için . namazda işaretle selâm almanın mekruh
olduğuna kaani olmuşlardır. Bununla beraber İbn âbidin gibi müteahhirin
ulemâsı, bu "mekruh" kelimesiyle "tenzihen mekruh"un kast
edildiğini, binaenaleyh namazda işaretle selâm almanın namazı bozmayacağını
ifade etmişlerdir.